2007-08-03

Istanbul Ithalat Internet

Ben hala interneti A.B.D. nin bu dünyaya kattığı ender iyi şeylerden biri olarak görüyorum. Aslında savaş sırasında haberleşme için geliştirilmişti ama şu anda dünyayı birleştiren bir rol oynuyor.
Geçenlerde Milliyet te Elton John un 'İnternet kalksın!' sözünü okuyunca hem şaşırdım, hem de güldüm. Bu da entersan bir tepki diye. Internet bence kalsın!
Zaten bu bireylerin demesi ile olacak birşey değil.
İletişim bilimcisi McLuhan ın 'Media is the message' sözü meşhurdur. Yani kullandığınız medya içeriğe etki eder gibi bir manası var aşağı yukarı ve bence de öyledir...
Bazı şeyleri ancak bazı medya türleri ile yapabilirsiniz, başkaları bu işe uygun değildir.
Ama normal insanlar bu haberleşme sevincinin dışında bir kullanım alanı arıyorlar internet için. Size tavsiyem aldığınız her yabancı şeyin (ki bu Türkiye de kullandıklarınızın büyük bir bölümü olacaktır maalesef...) internetteki fiyatına bakın ve bu ülkede nasıl güzel, güzel kazıklandığınızı anlayın... Mesela kendi ülkesinde 10 dollar olan bir ilaç Türkiye de 3, 4 katına satılabiliyor. Bu olacak birşey değil. Internetten de alabilirsiniz bunu unutmayın!
Türkiye ithalatın son derece mantıksızca ve olmayacak kar marjlarıyla yapıldığı bir ülke. Ama buna asıl sebep, doğulu zihniyet... Türkiye de 'ratio' (akılcılık) çirkin görülüyor. Fiyat ve mal arasında mantıklı bir ilişki olması zaten beklenmiyor.
'Adamına göre muamele' kuralsız insanın ruhunda olan birşey. Ben bunu çok rahatsız edici buluyorum mesela. Kapının dışına hizmeti ve fiyatları yazmak Batı dan gelen iyi birşey. Yoksa her işyeri keyfiliğe düşebilir aslında... Bir de bizim insanımızın bir türü hala şansı piyangoda aramak yerine normal iş hayatında aramak istiyor...
Eskiden taksi şöförleri ile pazarlık yapılırdı arabaya binmeden önce. Neyse ki bundan kurtulduk... Taksimetre diye birşey var uzun zamandır. Ama taksiler hala olması gerektiği gibi değil, çünkü asıl taksi sürücüsü ile işsiz, vasıfsız genç erkek gücü arasında fark gözetilmiyor. Halbuki o işi de profesyonel olan yapsa, daha çok para kazansa, sigortalı olsa, normal insanlar da taksi sürücüsü olmadığı halde bu işi yarım, yamalak yapanlardan kurtulsa... Bu teklif mesela kimsenin hoşuna gitmez Istanbul da. Ama bu bence kesin bir sorun bu şehirde.
Konudan konuya atlıyormuşum gibi gözüküyor biliyorum ama aslında soyutlar düzeyinde hep aynı şeyler üzerindeyim... Soyut strukturların inanılmaz çok ve çeşitli dışavurumu vardır... Soyutları somuta indirirken hep bir şekil almak gerekir ve şekil soyutu kısıtlar... Onu tekile indirir... Antrenmansız düşünce şekli tekili görür ve anlar. Bu yüzden bazı soyut kavramları baside indirgemek zordur...Cahil insan şekle takılır... Çünkü onu görür, onu anlar.
Soyut olarak konu Istanbul da fiyatların belirlenmesinin ne kadar zor olduğu bazı zihniyet şekilleri yüzünden... Yani Istanbul da şöyle bir zihniyet var: 'Eğer ben 'zengin' müşteri ile 'fakir' müşteriye aynı fiyatı uygularsam, zarar ederim.' Böyle saçma birşey olabilir mi? Standartların oturmaması ile ilgisi var bunun...
Ama aşama kaydedildi, hem de çok aşama kaydedildi...

1 yorum:

M.A.M dedi ki...

belmontina

ilginc yazilar

Ercument Akman
Costak
Mavi Boncuk.

bir e mail atin
eackman(at)gmail.com
ola ki Istanbul'a gelirsem belki konusuruz.