2010-01-25

Suzuki Amiyaki Soba



Bu ne uzun isim bir yemek için...Ezberleyinceye kadar bayağı efor sarfetmem gerekti. Kasım, Aralık Orta Avrupa ile karşılaştırıldığında daha yumuşak geçiyor Istanbul da. Ama Ocak ve Şubat ciddi, ciddi kış yapmaya çalışıyorlar! Bu ne rezalet!
Ocak ve Şubat, özellikle de Şubat benim bu ülkede en çok yağlandığım ay oluyor...Geçen sene Şubat ta aldığım kiloları hala veremedim. Gugelhupf deneylerini yağ olarak hala beraberimde taşıyorum:-))Bu arada Şubat Viyana da balo ayıdır.Çok zekice yoksa insan o kadar uzun bir kışta yağlanmayıp da, ne yapsın?:-))
Istanbul gerçekten dışarda yemek yeme açısından süper bir şehir değil. Ama zaten yakın bir zamana kadar kadınların kafes şeklindeki pencerelerden dünyaya baktığı bir yerden ne kadar 'public' kültür bekleyebilirsin ki? Buna da şükür demek lazım...
Neyse o konulara hiç girmeyelim, hem zaten aklıma o kadar çok kötü şey geliyor ki gastronomi konusunda...
En son mesela Rumelihisar ında Erguvan ın yerine Lokma diye bir yer açılmış, bozuk etli ve tam olarak pişmemiş köfte getirdiler.
Sonra Four Seasons gibi bir yerde portakal suyu bozuk geliyor...Gidip Beşiktaş ta büfede içsem, böyle birşey olmaz mesela...
Bunlar bir kere olmuş şeyler ama bence olmaması gereken şeyler...
Neyse iyi şeylerden bahsedeceğiz!!!! Kendimizi zorlayıp. Son zamanlarda en severek gittiğim yer Wagamama idi. Çölde vaha bulmuş gibi olduğumuzdan yemek kitabını da aldık. Çok güzel bir yemek kitabı. İnsanı mutlu ediyor. Bu yemek de gayet kolay bir yemek. Tarifi yine daha sonra yazacağım...

Ayrıca Japon yemekleri için bir blog:

http://washokufood.blogspot.com

Hiç yorum yok: