2007-02-21

1885 Kartoffelesser



Bu resim ('Patetes yiyenler' 1885) Van Gogh un hayatında bir dönüm noktası. Van Gogh un en iyi ve en önemli resimlerinden biri. Bir dönemin bitişi, yeni bir dönemin başlangıcını gösteriyor bu resim.
Yavaş, yavaş Millet ye özenerek başladığı sessiz, sakin figürlerin yerini sonunda bir tablo alıyor. Tabloda bir renk uyumu var. Renkler V.G. için çok önemli idi. (Renkler bütün ressamlar için önemlidir diyecek belki bazılarınız. O şekilde değil...)
Bir kompozisyon var. Birşey yapılıyor 'iş' in dışında... 'İş' kavramı V.G. nin çizdiği kesim için çok önemli...V.G. onları yine de çalışırken değil, mutlu bir olay sırasında beraber yemek yerken resimlemiş... Bu da önemli.
Elektrik yok. Bir gaz lambası var. O da sanki ruhsal, nurlu bir ışık saçıyor bu insanların üzerine... Yemek kahve ve patetesden ibaret.
(Şunu da hatırlatmak isterim; Patetes 1492 de Amerika nın keşfi ile Avrupalıların öğrendikleri ve pek sevdikleri bir yiyecek. Kahveyi de doğuda olduğu gibi tıka basa yedikten sonra keyif verici ve digestiv olarak değil, çalışmak için uyanık tutsun diye içiyorlar. Bu arada kahve ticareti doğuluların elinde iken kahve 'tükaka', ne zamanki kahve ticareti onların elinde geçiyor, Güney Amerika köleleştirilip kahve ektiriliyor her yerde kölelere, işte o zaman Avrupa da herkes kahve içebiliyor...)
Resim de artık V.G. nin yeni bir kişilik kazanmaya başladığı görülüyor. V.G. bu resim de kendini ordaki insanlardan ayırmamaya ve kendi iç dünyasını onlar üzerinden resmetmeye çalışsa da, yine de artık o başka bir kişilik...
Aslında Almanca yazsaydım düşündüklerimi başka şeyler yazacaktım muhtemelen. Ki Almanca düşünüp, Türkçe yazıyorum bazen... Mesala yemek tarihi ile ilgili parentez hiç olmayacaktı muhtemelen Almanca yazsaydım, çünkü gerek yoktu.
Bu resim benim için sanat tarihinden çok psikolojik olarak önemli. Viyana da senelerce psikoanaliz ile uğraşmış hafif 'psycho' bir tip olarak (:-), resme olan ilgim biraz da 'nazice'... Evet, Alman ekolünün bir çocuğu olarak içimde bazen hafif psikopat bir 'nazi' hissetmiyor değilim... (Biliyorsunuz ruh hastalarının (öldürmediklerinin dışındakiler) yaptığı en büyük koleksiyona yine naziler sahipti.)
Bir resim, bir rüya gibi insanın kendisi ile ilgili ipuçları verir bize...O insanın kişliği, ruh hali, o anki durum ve düşündükleri ile ilgili bilgiler verir bizlere... Bununla kalmaz, her birey bir zaman ve bir topluluk içinde yaşadığı için, o zaman ve o topluluk hakkında da bize bilgi verir. Tabii sanatçının o toplum hakkında ne düşündüğü ve kendini o toplumda nasıl hissettiği de yansır resme.

Hiç yorum yok: