Litvanya ve Letonya

Latvia, topographic map, http://maps.grida.no/go/graphic/latvia_topographic_map (Last visited March 27, 2007).

İngilizce 'Latvia' Letonya demekmiş, 'Lithuania' da Litvanya oluyor anladığım kadarı ile...
1 Mayıs 2004 ten beri A.B. üyesi bu iki ülke. Türkiye de çok tanındıklarını zannetmiyorum. Açıkçası bu iki ülkenin hayatında gerçekten çok büyük değişiklikler yaşandığını da zannetmiyorum A.B. den sonra.
Türkiye asla kendini bu ülkelerle karşılaştıramaz, karşılaştırırsa komik duruma düşer.
Türkiye de verilen gazla insanların Avrupa dan çok irreal (gerçek dışı) beklentileri oluştu. Hemen bir çırpıda kendilerini 'kral' olacak zannediyorlar. Avrupa ya karşı hırs, kıskançlık, görgüsüzlükle yaklaşan insanlar var. Bu da beni sinir ediyor. Türkler olayın sadece maddi yönü ile ilgileniyorlar, bu da tabii Avrupalıların gözünden kaçmıyor. (Bir keresinde Avrupa basının da Avrupa yı sağmal inek, Türkleri de bunu sömürmek isteyen köylüler olarak çizmişlerdi. Tabii kötü bir karikatürdü, üstelik gerçeklere uymuyordu. Avrupa 10 almadan 1 vermez, bunu bilen bilir. Ama yine de Türkiye deki bazı 'uyanık'ların zihniyetini yansıtması açısından doğru bir tarafı da vardı.) Üstelik Türkiye gerçekten de fakir değil, kaynaklarını kötü kullanıyor ve doğudan gelen bambaşka 'zenginlik', 'rahatlık' ve 'fakirlik' tahayyülleri var. Batıdan zihniyet olarak farklı.
Sonra komünizm yıllarında azla yaşamaya alışmış eski Sovyet Cumhuriyetleri nin tersine, inanılmaz derecede dejenere bir sağa kaydırılmış Türkiye de 'mal' 'can' dan değerli oldu. Türkiye de insan hayatı ucuz, ama 'mallar' kıymetli. Halbuki ben hatırlıyorum Sovyet etkisinden kurtulmuş 'yeni' denebilecek bir Avrupa ülkesinden bir arkadaş komünist yıllardan dehşetle bahsederken, benim aklımdan bambaşka şeyler geçiyordu... Kommünist yıllardaki kuyruklardan, ancak başka komünist ülkelerden gelen kötü meyvelerden gülerek bahsediyordu... O zamanki rejimlerin de çok eleştirelecek yanları var ama şurası gerçek ki, Türkiye deki kadar terörist kurbanı vermemişler öyle ülkeler... 'Türkiye de her zaman her şey 'bir şekilde' bulunur... Ama nasıl olduğunu sormayacaksın... Verilen insan kaybı çok fazla. 70 li yıllar sokaklarda terör esen yıllar Türkiye de. Pazarda iyi kötü birşeyler bulunuyordu ama bir serseri kurşununa rastgelmek her zaman olası idi...
(Özetle onlar Rusya uydusu olmaktan, ben de Türkiye de yetişmiş bir insan olarak Amerikan uydusu olmaktan memnun değildim.)
Amerika nın da etkisiyle sağ dejenereleşmiş, Batı dışı doğulu (yani asıl zenginliğin kaynağından gelen) bir toplum olduğu için Türkiye eski S.S.C.B. ülkelerine hiç benzemez. Ama o ülkeler gerçekten zihniyet olarak daha 'Avrupalıdırlar.' Türkler (yüzde 70 in pasaportu olmadığını hatırlatıyorum!) 'Avrupalı' olmayı, 'doğu usülü zengin' olmakla birleştirdiler kafalarında, ki alaka yok! Bunu tabiiki Avrupa yı iyi tanıyanlar biliyor ama kimse kendi çıkarları için 'Kral çıplak!' demek istemiyor.
Ama 'A.B. komşusu Türkiye ye baskı yapıyor mu ekonomik olarak?' derseniz. Cevap 'Evet'. Bu haksızlık mıdır ? Evet. Buna karşı mücadele vermek gerekir ama bunu gurur ve kimlik meselesi haline getirmenin bir manası yok.