


Bu sene gerçekten güzel bir şekilde kutlandı Cumhuriyet Bayramı. Ortaköy den Beşiktaş a büyük kalabalık hemencecik geliverdik. Benim gibi bir tembel bile yolun yorgunluğunu hissetmedi, ki hastaydım ve bütün gün de yorulmuştum. Ama güzeldi. Çok güzeldi, o kadar genç, pırıl,pırıl insanları birarada görmek. Ben Istanbul da ilk defa bir yürüyüşe katılıyorum aslında. Gençliğimde Viyana Üniversitesi nden itibaren başlayıp Hofburg ta biten hiç bir yürüyüşü kaçırmazdım. Dünkü meşaleler bana biraz da 'Lichtermeer' diye aklımda kalmış olan Viyana da yabancı düşmanlığına karşı yapılmış olan büyük bir yürüyüşü hatırlattı optik olarak. Yoksa bu yürüyüşün amacı çok daha önemli bence. Kendisine haksızlık yapılan bir ulusun tepkisi bu. Hem Cumhuriyeti kutlamak, hem de "Yeter artık!' demek istiyor insanlar. 'Uyumuyoruz!', 'Herşeyin farkındayız!' demek istiyor insanlar... Haklılar da.
Istanbul da her tarafta kürt olduğunu bildiğimiz insanlar var. Onlara ötekilerden farklı davranılmıyor. Halbuki biz Hakkari ye gidince kurşuna dizilme tehlikesi ile karşı karşıyayız. Böyle birşey olabilir mi? Beşiktaş tan yürüye, yürüye Hakkari ye de gidilir. Memleket memleket davasına inananlarındır. Türk, kürt, arap, laz, çingene, rum, yahudi,hiristiyan, müslüman farketmez. Osmanlı nın torunları ırkçılığın yaratıldığı, uygulandığı ve halen de politik amaçlı olarak kullanıldığı bir kıtadan kendilerini ayrı görmelidirler. Irkçılık, aşırı milliyetçilik toplumların yapısını bozar. Bu yüzden Avrupa kendinde fokur, fokur kaynayan bu özellikleri bir yandan bastırmaya çalışırken, başka toplumlarda da kıvılcım buldu mu hemen benzini uzatmaktadır, etnik ayrımcılık yaratmaya çalışmaktadır. Afrika ya bakın! Yugoslavya ya ve Irak a bakın! (Ayrıca bu ikisi de eski Osmanlı coğrafyası değil midir ? Hallerine bakın, hala paylaşılamadılar. Hala sürünüyorlar... Özgür mü oldular şimdi? Bağımsız? Hahaha! Farklılıklara rağmen birliğini koruyan güçlü olur, yoksa bir çuval incir berbat olur :)
...
Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal ın konuşması da çok güzeldi. Uzun değildi. Gerekeni söylüyordu. Bir kelime eksik, bir kelime fazla değildi.
Hava sıcaktı, yağmur yağmadı, meşaleler çok güzel gözüküyorlardı.
İnanılmaz bir havai fişeği gösterisi yapıldı. Ben hayatımda böyle birşey görmedim...
Uzun ve yoğundu. Çırağan ın bahçesinden içeriye baktık. Çırağan ın arkasında havai fişekleri de daha bir güzel gözüküyordu sanki.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder