16 Şubat 2008 de Taksim Anıtı önünde bir konuşma yapıldı, ben orda değildim. tesadüfen haberim oldu bu konuşmadan ve çok hoşuma gitti!
'Aynen öyle!' diye düşündüğüm bir konuşma idi. (konuşmayı bir şekilde ekleyeceğim buraya) Hava berbat idi, kar yağıyordu, hiç bugünkü gibi değildi, ama insanlar yine de dinliyorlardı konuşmacıyı.
CUMOK un (Cumhuriyet Gazetesi Okurları) bir bildirisinden bu bloga 39 yıl önce 16 Şubat ta olanları aktarıyoruz. Benim yaşım tabii o günleri yaşamaya müsait değildi, daha doğmamıştım ama şimdi burdayım.
Ali Turgut Aytaç ve Buran Erdoğan adlı iki yurttaşın öldürüldüğü, tarihe 'Kanlı Pazar' olarak geçen Türk solunun had safhada bastırılmaya çalışıldığı, sol olmayıp demokratik geçinen herkesin aslında ilgilenmesi gereken bu barbarlık cici medyası rehin alınmış bu ülkede yeterince değinilmedi bence. Radikal de 17 Şubat ta okuduklarım bu gazetenin isminin bundan sonra 'STATUKO' olarak değiştirilmesi gerektiğini tekrar gösteriyordu. Radikal Türkiye nin Berlusconi si haline gelmiş Doğan ın
boş ve hoş 'happy burjuva' gazetelerinden biri...aynen de öyle yazıyor... Yerim ben sizin demokrasi aşkınızı!:-) Belgeler bulunmuş, darbe olacakmış. Peki darbe olmadığı zamanlar otomatikman hep demokrasi mi oluyor? Ben bunu anlamıyorum. Ben darbe taraftarı değilim tabii ama ortada bir anormallik olduğu aşikar.
Askere karşı muhalefet yaparak bu kadar magandanın yaşadığı bu ülkede para peşinde koşan aslında büyük çoğunluktan farksızlar. Asker de tabii aklı başında bir kuruluş değil, görünüşe göre... Perihan Mağden in yazısını beğendim, Murat Belge yi okuduğuma sinir oldum (bu konuda yazmak lazım), Türker Alkan ın yazısına çok güldüm, hatta bayıldım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder